Karabük – Yıllardır emeğiyle, çeliğiyle ayakta duran memleketimiz Karabük’te, ne yazık ki son yıllarda yüreğimizi yakan bir sessizlik hüküm sürüyor. Karabüklü Gazeteci olarak, bu durumu açıkça ifade etmek zorundayız: Şehrimiz göç veriyor, hem de en dinamik, en parlak kesimini; gençlerini kaybediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 verileri, Karabük’ün net göç veren iller arasına girdiğini resmen onayladı. Gidenlerin ana sebebi ise şaşırttı: Eğitim ve iş bulma umudu.
İlimizin en büyük çelişkisi de tam burada yatıyor: Bir yanda on binlerce öğrenciye ev sahipliği yapan Karabük Üniversitesi var, diğer yanda ise mezun olan veya yüksek eğitim almak isteyen gençlerin bavullarını toplayıp büyük şehirlere gitmesi. Ağır sanayideki gücümüz, yani KARDEMİR, bir gurur kaynağımız olsa da, ekonomik pastanın büyük çoğunluğunu tek başına tutması, farklı meslek dallarındaki (sosyal bilimler, bilişim, turizm) gençlerimize kapı açmıyor. Fabrika güçlü ama bu güç, maalesef il genelinde istihdamı çeşitlendirmiyor.
Peki, genç bir Karabüklü, neden doğup büyüdüğü şehri bırakmak zorunda kalıyor? Sebepler sadece büyük iş imkanlarının olmamasıyla sınırlı değil. Çarşı esnafımızın durumu ortada: Alışverişin ve yerel ekonominin daralmasıyla birlikte birçok küçük dükkân kepenk kapatma tehlikesiyle karşı karşıya. Yerel ticaretin zayıflaması, gençlerin burada bir gelecek kurma hayalini kırıyor. Ayrıca gençlerimiz, yalnızca maaş değil; aynı zamanda büyük şehirlerdeki sosyal hareketliliği, kültürel etkinlikleri ve teknolojiye yakın olmayı da arıyor. Şehrimizin bu konularda yetersiz kalması, tercihlerini kaçınılmaz olarak İstanbul, Ankara gibi merkezlere kaydırıyor.
Bu gidişata "Dur!" demek zorundayız. Yerel yönetim, üniversite, ticaret odaları ve KARDEMİR el ele vermelidir. Kısa vadede atılacak en önemli adım: Üniversiteden mezun olan gençlerimizi yerel KOBİ'lerde işe başlatmak için ücret destekli programları derhal devreye sokmaktır. Orta ve uzun vadede ise çelik dışındaki alanlara, özellikle katma değerli tarım (Safran), ileri teknoloji yan sanayi ve turizm çeşitliliğine büyük yatırımlar yapılmalıdır. Eskipazar OSB gibi projelerin lafta kalmayıp, hızla istihdama dönüşmesi, hepimizin öncelikli beklentisidir.
Karabük'ün en büyük değeri, toprağı değil, insanıdır. Nitelikli, eğitimli gençlerin şehirden ayrılması, gelecekte ekonomik ve sosyal bir yıkım demektir. Bu memleketin gazetesiyiz; biliyoruz ki, Karabük'ün geleceği, gençlerimizi yeniden evlerine, yani Karabük'e çekmekten geçiyor. Yetkililerden beklediğimiz; sadece altyapı projeleri değil, gençlerin yarınlarına umut olacak, geniş tabanlı ve çeşitlendirilmiş istihdam planlarıdır. Karabük’ün sesi kısıldı, şimdi dinleme ve harekete geçme zamanı!
Güncelleme Tarihi: 30 Ekim 2025, 02:33