Millî Eğitim Bakanlığı’nın norm kadro ve atama politikaları, eğitim sisteminde yeni tartışmaları beraberinde getiriyor. Özellikle son dönemde yapılan norm güncellemeleriyle birlikte binlerce öğretmen, çalıştıkları okullarda bir anda “ihtiyaç fazlası” konumuna düşürüldü. Bu durum, hem öğretmenler hem de aileleri için ciddi mağduriyetler yaratırken, sendikaların da yoğun tepkisine yol açtı.

Mevzuata göre, norm kadro güncellemeleri sonrası fazla öğretmen olarak görülen personelin öncelikle isteğe bağlı başvuruları alınıyor. Ancak boş kontenjanların sınırlı olması nedeniyle birçok öğretmen, ikametinden uzak yerlere resen atanabiliyor. Bu süreç özellikle büyükşehirlerde yaşayan öğretmenlerde ciddi bir tedirginlik oluştururken, aile bütünlüğü, çocukların eğitimi ve günlük yaşam düzeni üzerinde de olumsuz etkilere yol açıyor.

Öğretmenlerin yaşadığı sıkıntılar arasında, yıllardır görev yaptıkları okullardan koparılmaları, eş durumu tayinlerinin göz ardı edilmesi ve ulaşım açısından zor bölgelerde görevlendirilmeleri öne çıkıyor. Sendikalar, resen atama uygulamasının plansız ve öngörüsüz olduğunu savunarak, bu kararların geri çekilmesini talep ediyor. Ayrıca daha şeffaf bir süreç yürütülmesi, öğretmenlere itiraz hakkı tanınması ve aile birliğinin korunması yönünde çağrılar yapılıyor.

Uzmanlara göre mevcut sistem, eğitim hizmetinin sürekliliğini de zorluyor. Öğretmenlerin sık sık görev yerlerinin değişmesi, öğrencilerin eğitim sürecinde istikrarsızlığa yol açarken, motivasyon kaybını da beraberinde getiriyor. Eğitim çevreleri, norm kadro uygulamalarının daha özenli yürütülmesi ve öğretmenlerin mağduriyetlerini en aza indirecek düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.